27 Temmuz 2013 Cumartesi

biz

kendi yalnızlığımızda boğulurken..yapmamamız gereken fedakarlıklarda bulunmanın pişmanlıklarıyla mı sürükleniriz..Üf çok kişisel gelişim kitapları başlangıcı gibi.insan bazen insan olduğunu unutuyor.Oysa bencilliğe, kıskançlığa,korkuya,sömürüye,kine,nefrete..alışmış olması lazım.biz hata yapmayı seviyoruz yada hata yapanı.kusursuzluk mutlu etmez ki..
insanların derneklerde,huzur evlerinde çalışması,doktor olmak istemesi başkalarına değil kendilerine yardım edebilmek için olduğunu fark etmek zor değil.
 çivisi çıkmış düzenin bir parçasıyız ve sıyrılamıyoruz.bir yandan da inanılmaz gelenekmiş görenekmiş fasilitelerine bayılıyoruz. şimdi düşündüm de miras olarak annemden alıp soyumun devamına bırakabileceğim  muz dilimleme aparatı,vişne çekirdeği çıkartma makinesi,elmayı dilimlemeden soyma düzeneği var,çok şanslılar  bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmeyecekler..alın teri değil miras.


16 Mayıs 2013 Perşembe

kafama ''Netter'' düşdüğünden buyana

 Blog yazmak her yiğidin harcı değilmiş. Neyse ki saçmalamanın metafiziği,ne kadar saçmalasam o kadar makbul gibi ama tam olarak öyle de değil..somatizasyon yapacağıma yazayım daha iyidir dedim.kaç aydır geçmeyen göz seyirmemi sıkıntı dert üzüntü tasaya bağlamaktansa,verdiği psikopat görünümü kullanıp ego biletçilerine ''2'lik öğrenci'' demeyi tercih ederim.
bir arkadaşımın teorisi de zamanında fazla Atilla Taş dinlemenin bıraktığı sekeller..zennnnnuuuUUuuuUubee
tek suçumuz 90lar da çocuk olmakmış.
neyse saat eti kemik geçiyor.bu bir başlangıç.
kafama 2 sene önce finale çalışırken anatomi atlasının düşmesinden bu yana revizyona bakalım.