30 Aralık 2010 Perşembe

yılın son demleri II

  Bol tarçınlı,şarapsı ,yeni yeni heveslere kapısı aralanan senenin buram buram kokusu geliyor sanki. Peşin hükümler giydirmeyeceğim,tesadüflerin kaçınılmazlığını kabullenebileceğim, dihidroksi-asetondan daha gerekli şeyleri öğreneceğim bir sene için hazırılıklara başlıyorum.'nefret suçlarına ve ayrımcılığa karşı' temalı ajanda hediye gelerek  heyecan kırıntılarını hissedebiliyorum sanırım.
Yer yer sek hiçlik, abartılı bir arzunun yerini tutacak ,olacak tabii..mahzenimizdeki hayallerimiz braz daha yıllanacak belki, hafiften..
Umarım sorunlarımızın üstüne sifonu çekebilir ve olması gereken yönde değişime adapte olabiliriz biran önce.
Şimdiden yarın akşamki tombalanızda bol çinkolar..!

27 Aralık 2010 Pazartesi

yılın son demleri (I)

 Kafam kazandan farksız, kimliği belirsiz bir kepçe fikirlerimin dibi tutmasın diye karıştırıyor da karıştırıyor..Tadına bakmadan yorum yapan gurmeler var,,'tuzu eksik' damgasını vururken,olması gerekenleri sıralıyor yanında.'damak zevki' deyip geçenler,,yorum yapmaktan aciz tembeller..Bu amaçsız düzensizliğe son verebilmeyi diliyorum senden Noel baba..! Böyle pastoral niteliklere sahip olabilmeyi..Ha bir de gökkuşağımın kartuşu bitmiş sanırım, umutlara ihtiyacı var.. fazla değil (!)

25 Aralık 2010 Cumartesi

sahibinden satılık basit mutluluklar

 Küçükken yatağımın altında 'toz tavşancıkları'nın yaşadığına inanırdım(isimlerini
Miyazaki'nin izlediğim totoro adlı animesinden kullandım). ama benim toz tavşancıklarım benimle iletişimini, bana hayal kurdurarak sağlardı.temizliği hiç sevmezdim,göç edecekler diye herhalde.öyle her gün yoklamazdım  bir de .sabredip,dört beş gün sonra aşağıda gördüğüm yumaklar, kaybettiğim güvenimi yerine getirirdi..
özlüyorum sizi yahu,.

23 Aralık 2010 Perşembe

Ben ve anlık kararlarım

Bir takımı sadece taraftarları için seven oluyor mudur bilmiyorum ama eminim adanademir spor için oluyordur,.en azından artık benm için öyle.sonsuz saygı duydum bu topluluğa (livorno için ayrıca tabi)..
ekmek beyinli yapan sanayileşmiş futbolun,oyundan toptan, sahalardan,küfürlerden, formalardan farklı bir boyutu da olduğunu öğrendim.
fotoğraf,fazlaca ciddiyetsiz belki .düşünce boyutunu kavramak ne de ilginç gelmişti oysaki. futbolun endüstrileşmesi tartışılıyordu, evet tek kız olmam sorun olmadan .babam maça değilde söyleşilerine katılmamı desteklediğini söyledi.sırtım sıvazlandı.yok yok evimzde lig tv, ve hatta onu izliyeblcek televzyonmzda yok.mutluyum. adana demir spor sempatizanı olarak mutluyum artık :)

20 Aralık 2010 Pazartesi

kişilik manzaraları

  İnsanların karanlık,arsız sokakları olur.Onları bütünüyle tanımak istedğimiz anlar, o sokaklar trafiğe kapalıdır.yabancılar giremez,benlikleri de dahil.Ay ışığında flaşsız çekilen fotoğraflar gibi, yüzeysel aydınlıktır buralar.En çok korktukları oralara ulaşılmasıdır.onlar da bilmez ki kimler yaşıyor o dar sokaklarda, tedirginliğin muhtemel nedeni bu bilinmezliktir belki.unutulmuş küflü duygular,hüsrana uğramış beklentiler ..hatırlanması üzücü anılarsa eğer muhit sakinleri..kim keşfedilmesini ister kilitlenmiş kapılarını..Kendilerine bile geçiş izni vermedikleri bu kapılar gün gelip,'açıl susam açıl' basitliğinde ortaya serilse bile,,yaktıkları birkaç mum dar ama uzun sokakları aydınlatmaya yetmez..şehir elektrik vermediği sürece lambalara , pandoranın kutusundan farksızdır artık,.

19 Aralık 2010 Pazar

tükürmelik gerçekler

Kölesi olduğumuz dayatmalar, ele geçirilen irademiz..tek tip insana dönüşüşümüzün yegane nedeni Vitrinler,,,.sahte mutluluğun maddeye sıkıştığı dünyanın gerçekleri , maddeye dair hayallerin anlamsız kaldığı noktaya ulaştığınız an yüzünüze tükürecek acımasızca..tüm her şeye sahip olsanız bile sonunda hiçliği arzulayacağınızı idrak edin,böyle olacak..farkındalığınız arttıkça sahte mutluluk yerini dayanılmazlığa bırakacak.
"- Her şey geçici: aşk, sanat, Dünya denen gezegen, sizler, ben. Her şey geçici ve her şey satın alınabilir. İnsan da diğer tüm ürünler gibi son kullanma tarihi olan bir ürün. Ölüm ajandanızda kayıtlı olmayan tek randevu.
- Ben beyninizin sağ yarısında boşalıyorum. Arzularınız artık size ait değil: size kendi arzularımı dayatıyorum. Rasgele arzulamanızı yasaklıyorum. Yarın ne isteyeceğinize, bugün ben karar veriyorum.
" diyor Frédéric Beigbeder.

içim fena sıkılıyor,  gözlüğümü yanlışlıkla tuvalete düşürüp,sinirimden üstüne sifon çekip onun ivmeli horizontal gidişini izledim, ve müthiş bir tatminle..yaşadığım duygunun gerçek olması beni mutlu ediyor aslında.sahte bir mutluluk mu yoksa gerçek bir ...  

18 Aralık 2010 Cumartesi

aşifte heves

çok hevesliyim.öyle hevesliyim ki heyecandan yazdığım her haltın anlatmak istediğim gibi anlaşılamamasını gözden kaçırdım,,,kendimi duruduracak değilim bende insanların dilinden anlayabileceğim belki bazı bazı olacak.olur heralde.
içimden net olmak geliyor.sadece geliyor.olamıyorum.olunmamalı da.
Her Şey hazır.tüketmeye.bir parça çaba, sonucu tatlı kılmaz mıydı,bizden esirgenmiş o çaba.içiniz rahat mı.buaralar tüketilen her şey gözüme fazla batıyor.tüketilen duygular,inançlar,ilişkiler,,,yumurtalar(:..
soğan olsa da kırsak,hevesim geçmese ne iyi olur.,.

17 Aralık 2010 Cuma

Hafif meşrep ölüm(süzlük)

İnsanda kendi kaderini kendi eline alacak demir güç yoksa,kaderini eline bıraktığı tanrılar zayıflığının cezası olarak alay ederler,şaşırmamalı.Gemine sahip çıkmayı,fütursuzca vardığın abidik gubidik limanlardan mı öğrenmeli,zor yahu.Kendi kaderini kendi tayin etmenin fiyatı nezaman ucuz oldu da şimdi kolay olsun.
Yaşanılan zevkleri neden yasak kılmaya çalışırlar?Şiva ve Buda'ya saygı duyuyorum,içlerinde ölüm korkusu olmadığını söyleyip duruyorlar,ama ölmeden önce duyulması gereken kısa süreli de olsa korku değil de nedir?Ölümü evcilleştirebilmek için, hayattan zevk almayı tümüyle reddedebilmek fedakarlıktır belki,sonucu bilinemeyen yolda bu fedakarlığın nasıl bir yararı olabilir .
Of ,Jim morrison açıp çimenlerde salınma-umursamama-dönme-dönme-arada yuvarlanma-tekrar salınma hareketleriyle dansetmeden nasıl tat alabilir insan?akşam üstünden çıkardığın pantolonda bulduğun çamur izleriyle mutlu olma belki..''com'on baby light my fire..x2'' .. dengesizce salladığın omuzlarının hafif tutulması rüzgardan, sorun olmaz senin için.Bunlar güzel kokular, yemeli yutmalı,üstüne iyi bir uyumalı..

16 Aralık 2010 Perşembe

heves III

Asilerin,
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkarların,
beyaz zencilerin,
aşağı tırmananların,
uçurumdan atlayanların.. dili,nefesi olmak isterdim.
yalanın da erdemi oluyormuş öyle diyorlar.ben o erdemi istiyorum daha çok ..

15 Aralık 2010 Çarşamba

heves II

hayallerin için bugün ne yaptın, dedi resmini çizdim dedim şimdilik yetmez mi..

14 Aralık 2010 Salı

heves

mucize diye adlandırdıkları pek rastlantısal olayların küçüğüne alıştırınca insan kendini büyüğüne hazırlamak için yeterli görmek istiyor,bunu gerçekten istiyor..

karmaperişan notlar(I)

değer verilen insanı özgün ve yeri doldurulmaz biri yapan onu sevmemizdir sadece,evet, öyle olduğundan değil midir yani..belki de öyledir..belki de bunu düşünmeni sağladığı için özgün geliyordur ,..olabilir